Biraz Tarihçe
Yamaçparaşütü dünyasında çok az fikir gerçekten yenidir ve kısmen kapalı hücum kenarı kesinlikle onlardan biri değil. Kısmen kapalı hücum kenarı olan bir kanadı ilk gördüğümde 1993 yılıydı. Kanat Çek yapımıydı ve sanıyorum kanat açıklığı boyunca her iki hücreden birisi kapalıydı. Pilotun kanadı şişirmek ile ilgili problemleri olduğunu söylediğini hatırlıyorum, buda beni şaşırtmamıştı ve o zamandan beri bu konsept oldukça sessiz kaldı.
Ancak geçen yıllar boyunca tasarımcılar arasında kanat uçlarında gittikçe daha fazla hücre kapama eğilimi görüldü. 1990 yılında bir çok kanatta sadece uçtaki iki hücre tamamen kapalı idi. Kanat ucundaki kapalı hücre sayısı o zamandan beri artmakta ve örneğin Nova Argon her iki uçta da 8 adet tamamen kapalı hücreye sahip. Kanat ucundaki kapalı hücrelerle ilgili problem, kanatta kapanma olduğunda, hücre ağzı kapalı kısmın boşalacağına şişkin kalması. Eğer bu şişkin kısım gevşek iplere yakalanırsa, büyük bir direnç oluşmasına neden olur, bu da kapanmanın ardından kanadın çok sert dönüşe geçmesine, spirale girmesine hatta kravat olmasına (kapanan taraftaki kumaşın ipler arasına sıkışıp kalması durumu) neden olabilir. Tamamen kapalı kanat ucu hücresi sayısında limite ulaşılmış gibi görünmesinin nedeni de budur.
Yeniden Uyanış
Advance’in 2000 yılı baharında kanat açıklığı boyunca dağıtılmış kısmen kapalı hücrelere sahip Omega 5 yarışma prototiplerini (seri üretimden önce test amaçlı üretilmiş kanat) çıkarması ile konsept tekrar ortaya çıktı. Andy Hediger’in elinde bu protolardan birisi PWC (Paragliding World Cup - Yamaçparaşütü Dünya Şampiyonası) 2000’i kazandı ve bunun tasarımcılar arasında hücum kenarı kapalı hücrelere olan ilgiyi arttırması pek süpriz olmadı. Elbette hiç kimse kanadın bu başarısının ne kadarının kapalı hücreleri nedeniyle olduğunu kesin olarak belirleyemez, fakat en azından bir zararının olmadığı açıktı ve görüntüsünün çok hoş olduğunda herkes hemfikir gibiydi.
Neden Kapalı Hücreler?
Gerektiği gibi şiştiği takdirde kapalı bir hücrenin aerodinamik olarak açık bir hücreden daha temiz olduğuna hiç kuşku yok. Eğer hücre daha temizse daha az dirence sahip olmalıdır bunun sonucu da daha iyi performans ve daha yüksek stabilitedir. Ancak bu is tüm hücrelerin yarısını ya da üçte birini kapatıvermek kadar kolay değildir. Kapalı hücreli kanatları tasarlarken aşılması gereken bazı teknik problemler vardır. İlki, seneler önce Çek dostumuzun yaşadığı gibi kalkış sırasında kanadın şişmemesi problemidir; eğer hücum kenarını daha fazla kapatmaya başlarsanız, kanadın yeterince çabuk dolması için gerekli havayı içine alması, özellikle de kanadın orta kısmında, gittikçe güçleşmeye başlar. İkinci problem ise hücum kenarında kanat açıklığı boyunca bulunması (korunması) gereken gerilimin kapalı hücre üzerinden transferini sağlayabilmektir.
Değişik Varyasyonlar
Tasarımcıların, yeni kısmen kapalı hücum kenarı dizaynlarında bu problemleri çözmek için kullandıkları farklı yolları görmek ilginç.
Advence’in Omega 5’i, hücum kenarındaki gerilimin kanat genişliği boyunca açıklığın üst kısmında korunduğu yarım daire şeklinde açıklıklara sahip. Kanadın kalkışta yeterince hava almasına yetecek fazladan bir kaç açık hücre elde etmek için kanadın stratejik bölümlerinde, özellikle kanadın kalkışta yeterli hava dolmasını sağlayan orta kısmında, kapalı hücreler kullanılmamıştır.
Sonra kanat açıklığı boyunca her üç hücresinden biri kapalı olan Edel Excel var. Hücum kenarındaki gerilimi açıklığın alt kısmı boyunca iletebilmek için içeriden küçük kumaş güçlendiriciler (aktarıcılar) var ve tüm kanada yeterli havayı sağlamak için tasarımcı hücre ağızlarını bir performans kanadından beklemeyeceğiniz kadar büyük yapmış.
Sonra, tamamen açık orta kısmı ve ardından diagonal olarak yarısı kapalı hücrelerle yamuk (trapezoidal) şeklinde açıklığa sahip hücreleriyle benim kendi kanadım Magic var. Bu şekildeki bir açıklık gerilimi kanat genişliği boyunca açıklığın üst kısmına transfer ediyor ve ortadaki açık kısım kanadın şişmesi için bol miktarda hava sağlıyor. Elbette tamamen kendi tarafımı tutuyorum ve bu teknik sorunlara kendi çözümümü en güzel buluyorum fakat diğer tasarımcılardan birinin yeni ve farklı çözümlerle ortaya çıkmasını dört gözle bekliyorum. Değişik tasarımcılar problemleri değişik yönlerden görüyorlar ve ben şu an yaşadığımız çeşitliliğin tadını çıkarıyorum.
Peki ya Açılış?
Bir çok pilot bana kapalı hücrelerin açılışı, ip kopma riskini arttıracak şekilde, daha sert yapıp yapmayacağını soruyor. Bunu basitçe evet yada hayır şeklinde cevaplamak mümkün değil. Bir kapanmanın ardından iki tür açılış gerçekleşir:
Kademeli açılış kanadın açık olan kısmından gelir. Hava kapanmış kısmı açmak üzere, kanadın açık kısmından kapalı kısmına doğru kanadın kendi içinde firar kenarı civarından kademeli olarak akar. Bu tip açılış yumuşak ve kontrollüdür ve kanat normal uçuşa hiç bir sert reaksiyon göstermeden geçer. Kademeli açılış kanat içerisinde hareket eden hava ile oluştuğundan, hücum kenarı kapalı hücreler açılışı hiç bir şekilde etkilemezler.
Şoklu açılışlar farklıdır. Bunlar genelde kanadın kapalı olan kısmı hava akımını yakaladığında meydana gelirler ve kapanma şiddetle gümleyerek açılır. Normalde bu tür bir açılış problem değildir fakat bazı kanatlarda açılış o kadar serttir ki kanat yeniden kapanır ve hatta kravat olabilir. Bence kapalı hücrelerin şoklu açılış ihtimalinin düşürülmesine yardımı olur, ancak konuştuğum test pilotlarından bazıları farklı fikirdeler ve kapalı hücrelerin şoklu açılış olasılığını daha da arttırdığını düşünüyorlar.
Eğer kapalı hücreli bir kanatla test uçuşu yaparsanız, benim tavsiyem hemen kanadın uçuşta verdiği hissin kapalı hücrelerinden kaynaklandığı sonucunu çıkarmayın. Her yeni kanat tasarımının düzinelerce değişkenin bir sentezi olduğunu ve hücum kenarı kapalı yada açık hücrelerin bu değişkenlerden sadece birisi olduğunu unutmamalısınız. Kapalı hücrelerin bir kanattaki etkisini anlamanın tek yolu birbirinin aynı olan birisinin hücreleri açık, diğerinin kısmen kapalı iki kanatla uçuş yapmaktır. Ben bunu yaptım ve kapalı ve açık hücreli protolarda yaptığım tüm test uçuşlarından edindiğim genel izlenim açılışları arasında pek fazla bir fark olmadığı. Aslında ikisi arasındaki tek bariz fark hücum kenarının hızlı süzülüş sırasındaki stabilitesinde; kısmen kapalı hücreler hızlı hızlı süzülüşü kesinlikle daha emniyetli hale getiriyorlar.
Bir çok üreticinin her sınıftan hücum kenarı kapalı kanatlar çıkarması ile 2001 kesinlikle hücum kenarı kapalı kanatların yılı oldu. Yamaç paraşütündeki diğer bir çok gelişme gibi kapalı hücum kenarlarının faydaları da muazzam değil fakat teknik problemlerin üstesinden gelindiğinde zararları olmadığını gördükten sonra eminim yakın gelecekte bu kanatlardan gittikçe daha fazlasını göreceğiz.
Bu yazı "Yiğit YILDIRIM" tarafından yazılmış olup "Muharrem KILINÇ ve Semih SAYIR" da eklemelerde bulunmuştur. www.ypforum.com sitesinden alınmıştır.